Yalnız İnsan
koca dünya benim sırtımda
neylersin düşmüşüm kurtlar sofrasına
Ne kadar da çok malım mülküm param
Kuş tüyünden yastığım
Taştandır yatağım
Ah nerede o çocuk gülüşlerim
Etrafımda dost sandıklarım
Yalnızım ben yalnız, yalnız insan
Köküm bin yıllık meşe ağacı
Dalarım bal kovanı
Fırtınalarla bitmez kavgası
Saçım, başım, uykusuz halim
Dalında salınan yaprağım
Kıyısında yalnız,
Yalnızım ben yalnız, yalnız insan
Teli yanmış, ampulüm
Kararmış, büsbütün
Değişmeye kalmamış mecalim
Dışarıda simitçi bağırıyor, taze simit
Kanat çırpıyor korkan serçeler
Az ilerde yiyecek arıyor, çifte kumrular
Yalnızım ben yalnız, yalnız insan
Denizde yosun kokusu
Çığlık atan martıların, açlık korkusu
Av olma ihtimali, balık ızgarası
Öfkesi dinmiş hırçın dalgası
Yana yıkılmış, yüzen kayık gibi
Yalnızım ben yalnız, yalnız insan
Gök kuşağı renginde düşlerim
Ah nerede o şatafatlı günlerim
Yarım kaldı, masada daktiloda şiirim
Düşlerim tüy misali, rüzgârın telaşında
Saçları kırpılmış, sevinçlerim sanki birazda
Bildiğim bütün sayılara, çarptım böldüm kalbimi
Yalnızım ben yalnız, yalnız insan
Zülfikar Giriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder