Zülfikar Giriş Şiirleri

Arama sonuçları

28 Ocak 2016 Perşembe

Acıyan Yaralar

Bir parkta oturuyorum,
Çocukluğumdan kalma
Bir akasyanın gölgesine sığınmışım,
Bir yavru kedi kuyruğunu sürüyor bacağıma
Ardı sıra bir çocuk koşturuyor, 
Gözleri mavi,
Elleri akasya yeşili''
Ayakları toprak karası''
Beni acıya;
Beni kahra''
Döndüren;
ve öldüren yüzün;
''Gel şimdi''
En acıyan yaralarınla dökül bana;
Yalnızlığıma acıyarak.
Zülfikar GİRİŞ

6 Ocak 2016 Çarşamba

Ve Susmak Düştü Bize



karpit lambalarının ışığı sızıyordu
toprak damlı evlerin mavi pencerelerinden
şimalle yarışırdı sanki onun yansımasıydı
saçının telinden uçuşan seçe kuşlarıydı 
gülüşüyorlardı tan vakti ağarırken nehir kıyısından

demek susmak ve durmak düştü bize ip-ince
kırlangıçların göç vakti mevsimince
kader diye sundukları kayanın kara yosununa
uzanmak düştü bize tan vakti ha...
demek göknar kargasına teslim çam kozalakları

bizi dev dalgaların kucağından uyandıracaktı
elem verince kalbimizdeki o zehirli hakikat''
yalnızlık yazgısı gizmimiz mıydı yoksa kaderimiz mi
yada suskunluğumuz mıydı ki
kirlenmiş sevinçler sızar kırılmış ışıklardan içeri

ülkemin aydınlık sabahları olmadı ki yitirsin
eylülün sarışın yaprakları döküldü şapır şapır
kapıyı çalmadan aralık geldi paldır küldür,
zemheri güzü ile geldi hüznün bulutları hazır

yaşamak adına bir şey kaldı mı ki yüreğinde
elem verince kalbimizdeki zehirli hakikat
şimdi karbondan bir kara bulut var gözlerimde
susuyorum, vede ağlıyorum tan vakti ip-ince 

demek susmak ve durmak düştü bize
belki yaşanılır ve unutulur,
unutulur bir zaman;
kurşuni kül rengi ışıklar sızarken kırık kapılardan

haydi..
şimdi İçinde bir karanfil yak
çoban ateşi olsun dağlarında
çoban kavalının içli tınısında
koy sevdanı orta yere
aşk için
hak için

Zülfikar Giriş


2 Ocak 2016 Cumartesi

Elerim Soğuk Demir

Şimdi sen bu şiirin namlusunda,
bir fişek sin...
üstüme yıkılsın bu duvarlar
Elerim soğuk demir
Gözlerim dalıyor bir işçinin gözlerine
toprağı esmer
dalları zeytin yeşili
şimdi vur beni
Annemin sözleri gibi

Zülfikar Giriş