Biz
ki şiirler gibi yaşadık
Bir
şiirin mısrasında iki aşıktık
Bir
acemi okuyucu bile anlardı,
Sırasız
imgelerin arasından bizi
Şimdi
şarkıların ritminde bulurum sesini
Başını
okşasam dağılırdı bilirsin hüzünlerim
Ben
o hep, şimdi kinim ve sonra kinim
Muamma
havada, gül ve çiçek kokun
Ah
Çingene’m, çiçek ve güllerin satıcısı
Kalbimin
acısı ve kederinin kraliçe’si
Masamın
üzerinde yığınla şairlerin kitapları
Hesapladım
gecenin en uzak yıldızlarını
Bu
tek kanadımla sardım ben bütün yaralarımı
Dolunay
döner durur'da sarılacak şimdi geceye
Kalbimin
acısı ve kederimin Çingene’si
Sağır
ve dilsiz gibi, sığınak bildim gözlerini,
Çok
geç mi kaldım yurtsuzluğum gibi
Madem
ki bu kalbim daha senin için çarpıyor
Gördüğüm
bu düşlerden uyanmak zor geliyor
Huriye
miydi adın cennet mi, bana cehennemin kaldı
Şu
maziden izini süpürmeyen sen rüzgâr,
Al
beni benden uzak, bilmediğim yere götür
Bahar
bahçeleri seyre dalayım, huşu'da ellerini ararken
Baldırı
kara ve ayakları çamurlu bana kaldı yalnız adın
Artık
kalbimde yığınla ihtiyar loş gölgeler kaldı
Zülfikar
Giriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder