Bir
nehirsin zaman
Umursamadan
kayalardan aşan çakıllarını sürükleyen
Bazen
anlamı olmayansın geçip gidersin yollardan
Renga
renk çiçek bahçesi sin kimse elde tutamaz seni
Bir
esrarlı rüyasın, kimsede uyanık kalmak istemez seni
Bazen
de kabus sun ama zamansın herşeyin en iyi ilacısın
Umut
bekliyenilen sin sevglliye kavuşmak istenir
Geçip
gitsen de o yollardan, geçsen bir türlü geçmesen bir türlü
Bir
tarih sahnesi sin,tarihçiler kafa kafaya verir de seni yorar
Çok
uzun zamanlarda kalmış bir arkelog, eski mezarı eşeler
Çok
eski zamanlarda kalmış, şiirler resimler ve hikayeler
Yazanı
ve çizeni toz toprak olmuş, ardında derin gizler
Hani
aç martının çığlığı dır zaman, yeri göğü inletir
Koşuştuma
bitince, dönüp bakarsın arakana şaşırıverir sin
Hayıfla
yad edilir, ne çabuk geçmiş ah o yıllar
Hiç
ölmeyecekmiş gibi, ah, malk peşinde koşanlar
Bir
dostuna bir arkadaşına elvedayı çok görenler
Sizde
şunu iyi bilin ki..
Zaman
ışık ve gölgeden ibarettir
Bir
sinema şeridi gibi, beyaz perdeye yansıyan
Suya
yansıyan gölgeli bir surettir, o aynada duran
Şİmdi
söyle ey zaman...
Söyle
kaç baharı yazı, kaç sonbaharı kışı geride bıraktın
Kaç
sardunya’yı kaç menekşe’yi, kaç reyhan çiçeğini, kuruttun
ey zaman
Zülfikar
Giriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder