karpit
labalarının ışığı sızıyordu
toprak damlı evlerin mavi pencerelerinden
şimalle yarışırdı sanki onun yansımasıydı
saçının telinden uçuşan seçe kuşlarıydı
gülüşüyorlardı tan vakti ağarırken nehir kıyısından
toprak damlı evlerin mavi pencerelerinden
şimalle yarışırdı sanki onun yansımasıydı
saçının telinden uçuşan seçe kuşlarıydı
gülüşüyorlardı tan vakti ağarırken nehir kıyısından
demek
susmak ve durmak düştü bize ip-ince
kırlangıçların göç vakti mevsimince
kader diye sundukları kayanın kara yosununa
uzanmak düştü bize tan vakti ha...
kırlangıçların göç vakti mevsimince
kader diye sundukları kayanın kara yosununa
uzanmak düştü bize tan vakti ha...
demek
göknar kargasına teslim çam kozalakları
bizi dev dalgaların kucağından uyandıracaktı
elem
verince kalbimizdeki o zehirli hakikat''
yalnızlık yazgısı gizmimiz’mıydi yoksa kaderimiz’mi
yada suskunluğumuz mıydı ki
kirlenmiş sevinçler sızar kırılmış ışıklardan içeri
yalnızlık yazgısı gizmimiz’mıydi yoksa kaderimiz’mi
yada suskunluğumuz mıydı ki
kirlenmiş sevinçler sızar kırılmış ışıklardan içeri
ülkemin
aydınlık sabahları olmadıki yitirsin
eylü'lün sarışın yaprakları döküldü şapır şapır
kapıyı çalmadan aralık geldi paldır küldür,
zemheri güzü ile geldi hüznün bulutları hazır
eylü'lün sarışın yaprakları döküldü şapır şapır
kapıyı çalmadan aralık geldi paldır küldür,
zemheri güzü ile geldi hüznün bulutları hazır
yaşamak adına birşey kaldımıki yüreğinde
elem verince kalbimizdeki zehirli hakikat
şimdi
karbondan bir kara bulut var gözlerimde
susuyorum,
vede ağlıyorum tan vakti ip-ince
demek susmak ve durmak düştü bize
belki yaşanılır ve unutulur,
unutulur
bir zaman
kurşuni külrengi ışıklar sızarken kırık kapılardan
kurşuni külrengi ışıklar sızarken kırık kapılardan
haydi
şimdi İçinde bir karafil yak
çoban ateşi olsun dağlarında
çoban kavalının belkide içli tınsında
koy sevdanı orta yere
aşk için
hak için
çoban ateşi olsun dağlarında
çoban kavalının belkide içli tınsında
koy sevdanı orta yere
aşk için
hak için
Zülfikar
Giriş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder