Ne umutlarla yolcu idik senin evine
Her gün bir yerden göçtük geldik sana
Taşın toprağın altın dedik geldik sana
Gelmişiz onu anladık kalabalık sürgün
yerine
Ey İstanbul tutunamayanların şehri
Ağlayarak gelenlerin himaye ifşa hı
Türkülere sebep edilen bir şehirken
kirletilmiş bir kız gibi intihara
meyillisin
Ah İstanbul hep bir kargaşalara
Hep bir sahne'sin kavgalara
Boğaz tarafından esen camdan
hep
bir koşuşturma rüzgarı'sın
Sen ki yağmalanan parsellenen bir kent
Bu bana oluyor büyük bir dert
Nefes alınmaz betonundan neminden
Bir ağacın bile kalmamış altında
soluklanan
Çok geçirdim ben içimden bazen
Geçip gitsem buralardan senden
Göğe kanat çırpan özgür kuş gibi
Bir bilsem hangi yöne uçup gideceğimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder