Bir bahar daha ölüyor işte, bak içimde..
Karda çürüyen, yaprağın naaşını kaldırmadan
Bastonlu ve dört köşe kasketli dedeme sordum
Sular gölgelendi, dereler oluk oluk kan akıyordu
Dersimin ortasında palavra meydanı niye deniyordu?
Belkide evlat özgürlük palavrasına dem vuruyordu
Azorları çepe çevreleyen sis ve duman..
İçten içe kaynayan volkan, volkan
Munzurun eteklerinde kalmış, yalnız bir nergiz
Sarmış etrafını sürüyle omurgasız sürüngenler
Her fırtınada mutlak bir ahı vardır muzdarip
İşte kış gecesi her yer zifiri karanlık
Dersimin ışıkları soğuktan tir tir titriyor
Meşeler gizliyor beni sen beni göremesin
Geniş dalarından düşen karın altında yalnızım
Elim, ağzım, yüzüm ıslanıyor
Siren sesleri taciz ateşleri iç içe giriyorlar
Bütün bunlar benim aklımı fikrimi çeliyor
Hamik baba alev alev, Bomba gibi patlıyor palamutlar
Palavra meydanı ayaklanıyor
Ben artık kalbime söz geçiremiyorum
Zülfikar GİRİŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder